Facebook’un gücünden bu denli bahsedilirken, sivil toplum kuruluşları kaynak geliştirme faaliyetlerini geliştirmek için bu nasıl daha iyi ele alınabilir?
Bu konuyla ilgili benim kadar kafa yoruyorsanız, Facebook’un sadece tek bir şeyden ibaret olmadığını, çok çeşitli araçları farklı şekillerde kullanmaya imkân sunan bir platform olduğunu göreceksiniz.
- Sayfalar; sivil toplum kuruluşlarının platformda bir alana sahip olmasına ve içerik oluşturmasını sağlar.
- Gruplar; sivil toplum kuruluşlarının farklı toplulukları bir araya getirmesini sağlar. (ör. destek veya bağış toplama)
- Bağış araçları (Giving tools) artık sivil toplum kuruluşlarının bağışçılardan ve bağış toplayıcılardan bağış almasına izin veriyor.
- Canlı Yayın (Facebook live), sivil toplum kuruluşlarının gerçek zamanlı hikayeleri paylaşmasını sağlıyor.
- Facebook reklam platformu, sivil toplum kuruluşlarının Facebook, Instagram ve ötesindeki yeni kitlelere ulaşmak için parayla reklam vermenizi sağlar.
Tüm bu araçların bütününe Facebook Ekosistemi deniyor ve milyarlarca insan her gün bu araçları kullanıyor. Rahatlıkla söylenebilir ki bunlar, sivil toplum kuruluşlarının kendilerini tanıtmaları adına bugüne kadar oluşturulmuş en önemli araçlardır. Ve bu sadece Facebook’u da kapsamıyor. Yanına Instagram ve Whatsapp’ı da eklediğinizde, bu ekosistemin uzunca bir zaman etrafta olacağını göreceksiniz.
Peki, hem şimdi hem de gelecekte bütün bu karmaşıkla beraber fırsatı en iyi şekilde nasıl en üst düzeye çıkarırız?
Facebook’a yaklaşımınızı değiştirmemizi gerektiren 3 eğilimden bahsedebiliriz:
1) Sayfa erişiminde düşüş ve organikten reklama doğru yönlendirme
Facebook sayfalar son yıllarda gücünü kaybediyor. Bu yeni bir şey değil. Fakat dikkatle takip edenler için aslında bu çok büyük bir fırsat.
Facebook bizlere, neredeyse istediğimiz tüm kitlelere ulaşabilmek için inanılmaz reklam araçları veriyor.
Şunu unutmayın ki, organik bedava demek değildir. Kurumlar organik “sayfa canavarlarını” beslemek için aslında bir şekilde harcama yapıyorlar ve bu canavar günlük içeriği ve kaynakları silip süpürüyor.
Facebook artık herhangi bir TV kanalından daha büyük ve başlamak için çok daha az maliyetli.
Facebook reklamınız sivil toplum kuruluşlarının sayfasını beğenen insanlarla sınırlı değil. Bu demek oluyor ki, Facebook hesabı olan ve sizi tanımayan milyonlarca insana da ulaşabilirsiniz ve size özel mesajlarınıza cevap verecek spesifik kitleler bulabilirsiniz.
2) Giving Tools yola çıktı. (Henüz Türkiye için değil!)
Facebook’tan bahsederken Giving Tools u atlayamayız.
Bu araç faaliyete geçmesiyle beraber çok büyük bir ilgi gördü ve kullanıcıların kredi kartı bilgilerini facebooka yüklemeleri konusunda mutlu olup olmadıkları sorusunu bitirdi.
Şimdiye kadar 20 milyon doların üstünde bağış toplanmış olmasına rağmen facebook giving tools’un gerçek gücü, doğum gününde bağış toplayanların ve küçük tutarlı tek seferlik bağışlar ile küçük organizasyonların gelirlerinin milyonlarca dolar artırmasıdır.
Gerçi FB Giving Tools’da bazı kısıtlamalar da var. Raporları reklam araçlarıyla beraber kullanmak oldukça zor ve kurumlar bağışçılarını takip edemiyor ve teşekkür de edemiyorlar.
Ünlü katılımı ile Facebook’un şu anda verdiği araçları gerçekten en üst düzeye çıkarabileceğinize inanıyorum. Bir bağış toplayanlara “bağlanmak” için bir şeye ihtiyacın var. Örneğin, ünlü kişilerin doğum günleri (Sam Smith’le WarChild örneği gibi) veya bir farkındalık haftası gibi önemli dönemlerde bağış toplamak gibi.
3)İçerik ve Yaratıcı Bağlam
Facebook geliştikçe, hedeflere ulaşmak için kullanılan içerik üretme ihtiyacı da artıyor. Müşterimiz olan kurumlar arasında başarı için en önemli farkın yaratıcı görselden geçtiğini görüyoruz.
Facebook’ta 18 ay önce çalışan şey şu anda çalışan şeyden farklıdır ve Facebook’ta yeni içerik üretmek için sayısız seçenek vardır. Bir platformda çalışan yaklaşım diğerinde çalışmayabilir, platformlar birbirinden farklılık gösteriyor. Genel bir kampanya videosu hazırlayıp bunu hem web sitenizde, Facebook’ta ve Youtube’da kullandığınız günler geride kaldı.
Ayrıca, farklı Facebook kitlelerine farklı içerikler için farklı yanıtlar bulabiliyoruz. Bu da eski bir deyişle de söylendiği gibi Facebook için ‘test, test, test’ daha önce olmadığı kadar önemli.
Kaynak geliştirmenin sihri; doğu kitleyle, yaratıcı içeriği, uyumlu bir şekilde buluşturduğunuzda ortaya çıkacaktır.
Yazar: Nick Burne, RAISETHRU kurucusu.
Fundraising Okulu takipçileri için çevrilmiştir. Yazının orijinaline bu adresten ulaşabilirsiniz.
https://www.institute-of-fundraising.org.uk/blog/3-trends-changing-fundraising-on-facebook/
Son Yorumlar