Verdiğimiz tüm eğitimlerde kaynak geliştirme konusuna büyük bir ilgi olduğunu gözlemliyoruz. Her STK nasıl daha fazla kaynak sağlarız diye heyecanla dinliyor. Bu ilgi beni de heyecanlandırıyor doğrusu.
Facebook’un gücünden bu denli bahsedilirken, sivil toplum kuruluşları kaynak geliştirme faaliyetlerini geliştirmek için bu nasıl daha iyi ele alınabilir? Bu konuyla ilgili benim kadar kafa yoruyorsanız, Facebook’un sadece tek bir şeyden ibaret olmadığını, çok çeşitli araçları farklı şekillerde kullanmaya imkân sunan bir platform olduğunu göreceksiniz.
21.yüzyıl değişimleri beraberinde hızı da getirdi. Değişen dünya, değişen ekonomik şartlar, teknolojik gelişmeler ve yeni buluşlar köklü değişikliklerin yapılmasını zorunlu kıldı. Böyle hızlı değişimlerin yaşandığı dünyada geleneksel yaklaşımlar sizce hala işe yarıyor mu?
Güven son zamanlarda en çok duyduğumuz kelimelerden biri, hayatımızın her noktasında birilerine, bir şeylere güvenmek istiyoruz. Belki çalıştığımız kuruma, belki ailemize belki de içinde yaşadığımız topluma. Kime ve neye güveneceğimize karar vermeden önce onu ne kadar tanıdığımızı hesaba katmaz mıyız? Araştırmak yerine zaten tanıdığımız birine veya kuruma güvenmek daha kolay değil midir?
Birleşmiş Milletler 2012 yılında 20 Mart’ı Dünya Mutluluk Günü ilan etti. Bu kadar savaş, çatışma, vahşet olan bir dünyada bunun bir anlamı olsa gerek.
Sivil toplum kuruluşlarının ‘Kaynak Geliştirme’ kapasitesini arttırmayı amaçlayan Fundraising Okulu, ‘Kaynak Geliştirme Sertifika Programı’nda 5. dönem mezunlarını verdi. 6 Ocak’taki sertifika törenine yerel ve Uluslararası pek çok dernek ve vakıftan önde gelen isimlerle, alanda çalışan uzmanlar katıldı.
Yeni yıla girerken her mecrada yılbaşı kampanyaları ile karşılaşıyoruz. Yılbaşı özel sektör için önemli bir iletişim ve gelir kaynağı olduğu gibi sivil toplum kuruluşları(STK) için de önemli bir iletişim ve kaynak geliştirme fırsatı. Her geçen gün yılbaşı döneminde iletişim yapan STK sayısının arttığını görüyoruz.
Sertifika Programında bu yıl ilk kez katılımcı STK’lardan en az biri kaynak geliştirmeyi öğrenmekle kalmayacak, geliştireceği strateji çerçevesinde ilk pilot çalışması için bir başlangıç fonu almaya hak kazanacak. Kayıt için tıklayın.
Dijital Kaynak Geliştirme Seminerlerimizin ikincisi gerçekleşiyor. Seminerin konusu Bağışçı-sever Websiteleri Tasarlamak.
Kaynak Geliştiriciler ve Program Uygulama Ekiplerinin “faydalanıcıların kampanyada nasıl yansıtılacağı” üzerine anlaşmazlıkları, “Live Aid” konserlerinden bu yana devam ediyor ve mesele yakın zamanda çözülecek gibi de durmuyor.
Geçtiğimiz gün 15 yıldır çalıştığım banka bana bir kez daha ‘Size hangi isminizle hitap etmemi istersiniz?’ diye sorunca artık bu yazıyı yazmaya karar verdim. Çünkü biri bu çılgınlığa dur demeli!
Yaklaşık 2 milyon Suriyeli mültecinin olduğu bir ülke olan Türkiye vatandaşıyım. İstanbul’da yaşıyorum ve artık Suriyeli mülteciler günlük hayatımın içerisindeler. Her köşe başında yardım isteyen aileleri görüyorum. Birine el uzatsan, diğer köşe başında bir başkası beliriyor.
Kaynak geliştirmeciler olarak en önemli görevlerimizden biri bağışçılara ulaşabilmek için en doğru kanalı ya da kanalları seçmek. Bu kararı verebilmek için de her zaman duyduğumuz ve konuştuğumuz parametrelerin başında ROI(Return on investment-yatırım getirisi) geliyor.
Bağışçılarınızı anlamanın ve onların uzun süre kurumunuza bağlı kalmasını sağlamanın pek çok yolu var. Bunlardan bir tanesi ezberinizi bozacak; size, yaptığınız işe, çalıştığınız ülke pazarına bambaşka bir bakış açısı geliştirmenizi sağlayacak çok basit bir yöntem: İlginizi çeken başka bir kurumun bağışçısı olmak!