Kaynak Geliştirme ve Bağışçı Yönetimi
  • ANASAYFA
  • BİZ
  • BLOG
  • SERTİFİKA PROGRAMI
  • MEZUNLARIMIZ
  • HİZMETLERİMİZ
  • VİDEOLAR
  • İLETİŞİM
Previous Post
Next Post
Şub 07
in En iyi uygulamalar, Fundraising - Kaynak Yaratma Alanları, İpuçları, Yeni başlayanlar için 0 comments

Bölüm1 – Kaynak geliştiriciler ve program uygulama ekipleri faydalanıcı görselleri konusunda ‘ideolojik’ görüş ayrılıklarına mı sahip?

Kaynak Geliştiriciler ve Program Uygulama Ekiplerinin “faydalanıcıların kampanyada nasıl yansıtılacağı” üzerine anlaşmazlıkları, “Live Aid” konserlerinden bu yana devam ediyor ve mesele yakın zamanda çözülecek gibi de durmuyor.

Bu iki makalelik dizide Ian MacQuillin, eldeki sorunun ‘doğru’ ve ‘yanlış’ kaynak geliştirme görselleri gibi ‘indirgemeci’ bir yaklaşımdan sıyrılması gerektiğini anlatıyor. 

Kaynak geliştiriciler birçok şeyle suçlanırlar. Genellikle bağışçılara ‘kötü’ şeyler yapmakla suçlanırlar. Rogare’in yaklaşımına göre kaynak geliştirme ahlakında, etik karar alma ve kaynak geliştirme yönetmelikleri bağışçının lehine, faydalanıcının ise aleyhine işleyen eğilimler barındırıyor. Dolayısıyla etik kurallar ve mevzuat çerçevesinde konuşurken, faydalanıcıyı tekrar konuya dahil etmeye çalışıyoruz.

Diğer yandan faydalanıcıların ahlaki tartışmaların merkezine oturduğu diğer bir konu var. Tabii kaynak geliştiriciler yine kötü çocuklar konumunda ve bu defa faydalanıcılara yönelik ahlak dışı uygulamalara imza atmakla suçlanıyorlar.

Burada pazarlama ve kaynak geliştirme içeriklerinde faydalanıcıların nasıl yansıtıldığı – ya da ‘tasvir edildiği’ – konusundan bahsediyorum.

Bahsi geçen argümana göre kaynak geliştiricilerin para toplamak için kullandığı görseller (bu görsellerde acil bağış gereksinimleri son derece kuvvetli bir üslupla aktarılıyor) uzun vadeli sürdürülebilir kalkınmayı sekteye uğratmakla kalmıyor, faydalanıcıları basmakalıp tanımlara sokuyor ve faydalanıcıların yaşamları ile ilgili olumsuz kamuoyu algısı yaratıyor. Dolayısıyla problemin çözülmesi için bağışçılardan ‘acıma’ gibi olumsuz duygular üzerinden sonuç almak üzere tasarlanmış görsellerden ziyade, faydalanıcılara dair olumlu değerleri ve görselleri ön plana çıkarmak gerekiyor.

Bu argüman, Birleşik Krallık’ın yardım kuruluşları şemsiye örgütü Bond’un 2011 tarihli ‘Tasvirleri Bulmak’ (Finding Frames) raporunda sunulan ile aynı. Birçok blog ve medya makalesinde daha ‘amiyane’ kavramlar üzerinden dönen ‘yoksulluk pornosu’ tartışmaları ile de aynı. En basmakalıp görselleri kullanan kaynak geliştirme kampanyasına verilen ‘Rusty Radiator’ Ödülü’nden (Paslı Radyatör) söz etmeye bile gerek yok…

Bu etik ve felsefi bakış açısıyla ele aldığımızda, Save the Children kuruluşunun reklamından alınan bu görsel, yanlış kaynak geliştirme yaklaşımını temsil ediyor:

Oxfam’ın kullandığı bu görsel ise doğru kaynak geliştirme yaklaşımlarını temsil ediyor:

Şekil 1: “Afrika’yı destansı coğrafyası ile meşhur edelim, açlığıyla değil.”

Save the Children burada ‘onur kırıcı’ bir çocuk görseli kullanmakla suçlanıyor. Fakat ben ise burada, birçok insan gibi, asıl ‘onur kırıcı’ olanın durumu yansıtan görsel değil, çocuğun bulunduğu durumun ta kendisi olduğunu öne sürüyorum (yapılan elçiye zeval vermek değil midir?).

Oxfam görselinde yanlış olan şu ki, bu görselin kullanıldığı kampanya çok az kaynak topladı – kampanyanın başarı seviyesi Oxfam gibi bir kuruluşun, bu kaynak geliştirme kampanyasında değinmediği problemleri çözmesine yetecek miktarların yakınına bile gelinmedi.

Çarpıcı ve rahatsız edici görsellerin bağış getirip getirmediğini ölçen akademik bulgular yüzeysel kalıyor – çünkü pek çalışma yapılmış değil. Fakat sektörden uzmanların tecrübeleri ‘getiriyor’ diyor.

Hal böyle olunca, insanlar üçüncü sektörde ‘faydalanıcıların nasıl tasvir edileceği’ konusunda bölünmüş durumda. Bir taraf kaynak getirecek görselleri kullanmayı savunurken, diğer taraf ‘değerler’ üzerinden tasvirler geliştirmeyi, klişeleri kıracak ve faydalanıcıların onurunu koruyacak yaklaşımları savunuyor. Bu tartışmanın kökleri, Afrika için Görseller (Images for Africa) raporunda görülebileceği gibi, 1985’te gerçekleşen Live Aid konserlerine kadar dayanıyor. Bu tartışma genellikle kalkınma temalı girişimlerin faydalanıcılarına istinaden ilerliyor fakat teoride her faydalanıcı ve her girişime uygulanabilir, örneğin buna hayvanlar da dahildir.

Ayrımın ‘ideolojik’ olduğu söylendi: Kasım 2014’te gerçekleşen Bond konferansında Muslim Aid başkanı Jehangir Malik kampanyacıların ve programcıların ‘ideolojik yelpazenin’ zıt uçlarında bulunduğunu söylemişti.

Kaynak geliştiriciler ve program uygulamacılar arasında faydalanıcıların tasvir edilmesi üzerine dönen tartışma ‘ideolojik’ olabilir (ben öyle olduğundan şüpheleniyorum). Fakat bence bu konuda bir ‘yelpazeden’ söz edebilecek noktada değiliz çünkü tartışma iki zıt, yırtıcı pozisyon ekseninde yürüyor ve belli bir düzlemde yer bulan, çok sayıda farklı görüşün varlığından söz etmemiz mümkün değil.

Spectrum-1 Eğer (uluslararası yardım açısından baktığımızda) bir tür ideolojik yelpazeden söz edeceksek, bunu STK’ların faydalanıcılara yardım etmekteki rolü ve bunu en iyi nasıl yapabilecekleri üzerine dönen tartışmalarda görebiliriz. Bir tarafta ellerindeki kaynakları iyilik amacıyla kullanmak gibi bir görev ya da zorunlulukları olmadığına inanan, STK’ların en iyi ihtimalle başarısız olduğu ya da işleri daha da kötüye götürdüğüne Liberter kesim var. Bu kesim, hayırseverlik evde başlar’ diyor ve bağışların denizaşırı ülkelere gitmektense ‘evde’ değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyor. Diğer uçta ise yardım etmek isteyenler var – ilgili devlet birimleri, bağışçılar ve STK’larda çalışan herkes var; ki buna program uygulama personeli ve kaynak geliştiriciler de dahil. Duruma böyle baktığımızda ‘tasvir etme’ ile ilgili farklılıklar, bu uçta yer alan her iki tarafa da yıkıcı bir etki yapan, ideolojik bir uçurumdan ziyade faydalanıcılara en iyi nasıl yardımcı olunabileceğine yönelik profesyonel bir tartışma biçimde göze çarpıyor (bkz: Şekil 3)

Kaynak geliştirme ve program uygulama ekiplerinin profesyonel fikir farklılıkları gerçek ideolojik yelpazede bu şekilde göze çarpmaktadır.

Fakat uzlaşmazlık yine de devam ediyor, bitecek gibi görünmüyor ve husumet yaratıyor. Kaynak geliştiriciler etik dışı davranmakla suçlanıyor, bağış toplamak için gerekeni yaptıkları şeklindeki savunmaları ise kimse tarafından işitilmiyor.

Spectrum-2

Bir uzlaşmazlık böyle çıkmaza girer ya da aynı istikamette uzun yıllar ilerlerse, ki ‘faydalanıcı tasvir etme’ meselesi bu noktaya gelmiş, masaya yeni düşünceler koyma vakti gelmiş demektir. Konuyu bir yere götürmek ve kutuplaşmayı geriye çevirmek istiyorsak, tasvir etme tartışmasını baştan tanımlamalıyız.

Rogare’de kaynak geliştirme etiğini gözden geçirdiğimiz projemizde, bir ‘alt proje’ olarak bir yandan da bunu yapıyoruz. Bond ve üye kuruluşumuz olan kreatif ajans DTV ile birlikte çalışıyoruz. Bu konuda yakında daha fazla bilgi paylaşacağız.

Rogare kısa süre önce detaylı bir rapor yayınladı; raporda yeni kaideler üzerine kurulu bir kaynak geliştirme etiği teorisinden söz ediyor ve buna ‘Haklarca Dengelenen Kaynak Geliştirme Etiği’ diyoruz. Bağışçılar ve faydalanıcıların her ikisinin de kendine göre hakları olduğu için, kaynak geliştiricilerin her iki tarafa karşı da sorumlulukları var demektir. Kaynak geliştirebilme ancak bu iki grubun hakları çatıştığında dengeyi kurabildiği ölçüde etiktir; oluşan etik ikilemi ancak o zaman bağışçıları ya da faydalanıcıları zarara uğratmadan aşılabilir.

Çözüme giden süreci bağışçı ve faydalanıcı hakları arasında ‘denge kuran’ bir düzlemde ifade ettik çünkü çoğu kaynak geliştirme ikilemi, faydalanıcının kaynak geliştiriciden ihtiyacı (onlar adına yardım istemek) ile bağışçının kaynak geliştiriciden isteği arasındaki (daha az, farklı şekillerde, ya da farklı zamanlarda yardım istemek, ya da hiç istememek) gerilimden doğmaktadır.

Fakat kaynak geliştirme alanında bütün etik ikilemlerin bu noktada doğduğunu söylemek yanlış olur – faydalanıcıların nasıl tanımlanacağına yönelik uzlaşmazlıklar her zaman bağışçı-faydalanıcı düzlemine oturmuyor.

‘Haklarca Dengelenen Kaynak Geliştirme Etiği’ kaynak geliştiricilerin çalışma alanına giren tüm paydaşların hakları arasında dengeyi kurmak için kullanılabilir – örneğin medya, denetçiler, diğer kaynak geliştiriciler, akranlar ve meslektaşlar vb. Bir kaynak geliştirme faaliyetinin herhangi bir ikilem halinde etik kalabilmesi için, her iki paydaşa yönelik sorumluluklarını dengelemesi, herhangi bir tarafın diğerine kıyasla kayba uğratılmadığını garanti altına alması gerekir.

Bu makalenin ikinci bölümünde, ‘Haklarca Dengelenen Kaynak Geliştirme Etiği’ raporunun ‘faydalanıcı tasvir etme’ sorunsalını baştan tanımlamak için kullanılarak, program uygulama ve kaynak geliştiriciler arasındaki ideolojik uçurumu kapatma ihtimali tartışılacak.

Ian MacQuillin, Plymouth Üniversitesi Hartsook Sürdürülebilir Hayırseverlik Merkezi’ndeki kaynak geliştirme düşünce kuruluşu Rogare’in direktörüdür.

Kaynak: http://blogs.plymouth.ac.uk/criticalfundraising/2016/10/27/opinion-beneficiary-framing-part1/

Çeviri: Makalenin gönüllü olarak çevirisini yapan Fatih Kıyman’a teşekkürlerimizle…

Share this:
4249
0
About the Author: admin

  • Bağışçı Sever bir STK mısınız?
    Verdiğimiz tüm eğitimlerde kaynak geliştirme konusuna büyük bir ilgi olduğunu Read more
    in Bağışçı İlişkileri, Fundraising, Kaynak Geliştirme 0 comments
    0
  • Kony videosu neden bu kadar çok konuşuldu?
    KONY videosu hakkında tüm dünyada konuşuldu, paylaşıldı, yazılıp, çizildi. Read more
    in En iyi uygulamalar, İpuçları, New Media Fundraising - Yeni Medya, Reklam filmleri, Sivil Toplum Kuruluşları - linkler, Ufuk açan projeler... 0 comments
    0
  • Mucizeler Gerçekleşir Ancak En İyisi Onları Planlamaktır
    Bağışçılarınızı anlamanın ve onların uzun süre kurumunuza bağlı kalmasını Read more
    in Bağışçı İlişkileri 0 comments
    0

Leave a Comment! Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar
  • Bağışçı Sever bir STK mısınız?
  • Facebookta Kaynak Geliştirmeyi Değiştiren 3 Trend
  • HER BAĞIŞÇI HATIRLANMAK İSTER
  • Tanınır Olmak Kaynağınızı Nasıl Etkiler?
  • Mutluluğun Formülü…
Son Yorumlar
  • Başarılı Crowdfunding için Umut
  • Başarılı Crowdfunding için aozguzuzun
  • Başarılı Crowdfunding için Umut
  • Bir STK Çalışanı Bildiriyor! için Umut Senol
  • Bir STK Çalışanı Bildiriyor! için Umut Senol
Arşivler
  • Temmuz 2019
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Mayıs 2018
  • Mart 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Eylül 2017
  • Şubat 2017
  • Kasım 2015
  • Eylül 2015
  • Şubat 2015
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Mayıs 2014
  • Mart 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012
  • Ekim 2011
  • Eylül 2011
  • Haziran 2011
  • Mayıs 2011
  • Mart 2011
  • Şubat 2011
  • Aralık 2010
  • Ekim 2010
  • Nisan 2010
  • Mart 2010
Kategoriler
  • Bağış
  • Bağışçı İlişkileri
  • Corporate Fundraising – Kurumsal Kaynak Yaratma
  • Doğrudan Postalama
  • E-Kütüphane
  • En iyi uygulamalar
  • Faydalı Eğitimler
  • Fundraising
  • Fundraising – Kaynak Yaratma Alanları
  • İletişim
  • İpuçları
  • Kaynak Geliştirme
  • New Media Fundraising – Yeni Medya
  • Reklam filmleri
  • Sivil Toplum Kuruluşları – linkler
  • Sosyal Girişim
  • STK Bağış SMS Hatları
  • Ufuk açan projeler…
  • Uncategorized
  • Yeni başlayanlar için
Meta
  • Giriş
  • Yazılar RSS
  • Yorumlar RSS
  • WordPress.org
Copyright © 2014 All Rights Reserved.