Kaynak Geliştirme ve Bağışçı Yönetimi
  • ANASAYFA
  • BİZ
  • BLOG
  • SERTİFİKA PROGRAMI
  • MEZUNLARIMIZ
  • HİZMETLERİMİZ
  • VİDEOLAR
  • İLETİŞİM
Previous Post
Next Post
Şub 05
in Fundraising - Kaynak Yaratma Alanları, Sivil Toplum Kuruluşları - linkler, Yeni başlayanlar için 1 comments tags: AB uyum, fundraising, kaynak yaratma, STK gelişim, yardım toplama

Türkiye’de Yardım Toplama Kanunu AB’ye ne kadar uyumlu?

Nisan 2010’da Tüsev tarafından yayınlanan Türkiye’de Derneklerin Örgütlenme Özgürlüğü Önündeki Engeller – Örgütlenme Özgürlüğünün Geliştirilmesi için Metodoloji Geliştirilmesi Projesi Bulgular’ raporunda yardım toplama  konusu detaylı biçimde ele alınmış.

Yardım toplama kanunun sivil toplumun gelişmesinin önünde ciddi engel teşkil ettiğini net biçimde ifade ediyor. Yasal prosedürlerin dernekleri adeta potansiyel bir suçlu gibi gördüğünü, yardım toplamasını zorlaştığını ortaya koyuyor. Kamu makamlarının müdahalesinin baştan bir izin prosedürü ile değil, sonradan faaliyetin denetlenmesi ve bu tür faaliyetlerin şeffaf bir şekilde yapılmasının teminat altına alınması yoluyla olması gerektiğini belirtiyor.

Ayrıca izinsiz yardım toplama hakkına sahip olan kurumlar için faaliyet göstermenin biraz daha kolaylaştığını belirtmekle beraber, bu hakka sahip olmayan STKlar için fırsat eşitsizliğini de vurguluyor .

Rapor yardım toplama kanunu maddelerine gerek olmadığı, yıllık beyanname ve Dernekler İl Müdürlüklerinin denetimi, yardımların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını saptayabilmek için yeterli kanuni güvenceleri sağladığını hatırlatıyor.

……………..

Türkiye’de Derneklerin Örgütlenme Özgürlüğü Önündeki Engeller

*Aşağıdaki bölüm rapordan alıntıdır

9. YARDIM TOPLAMA KONUSUNDA GETİRİLEN KISITLAR

Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde Yardım Toplama Kanununa yönelik olarak değişiklik yapılması öngörülmüşse de bu raporun hazırlandığı Aralık 2009 tarihi itibariyle söz konusu kanunda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

Derneklerin nasıl yardım toplayabilecekleri 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanunun 2. maddesine göre, dernekler ve vakıfların kendi statülerine göre üyelerinden ve diğer kişiler tarafından yapılacak bağış ve yardımlarla, bunların öz kaynaklarından sağlayacakları gelirler, bu kanunun kapsamı dışındadır.

Bu maddeden de anlaşılacağı üzere, derneklerin üyelerinden aldıkları aidatlar kanunun kapsamı içerisinde yer almamaktadır. Ancak, bir derneğin bir organizasyon düzenleyerek veya dernek merkezi dışında bağış kabul etmesi halinde, yapılan faaliyet Yardım Toplama Kanunu kapsamına girecektir.

Aynı kanunun 3. maddesine göre: “Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.”

Yardımların nasıl toplanacağı da 5. madde de düzenlenmiştir. Buna göre, “makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak isleme tâbi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabilir. Yardım toplama faaliyetlerinde, yardım toplama şekillerinden bir veya birkaçı kullanılabilir. Yardım toplama işinde kullanılan makbuz ve biletlerde, yardımın hangi amaç için toplandığının belirtilmesi zorunludur…”

Görüldüğü üzere maddede kermesten söz edilmemektedir. Ancak İçişleri Bakanlığı kermesin de kıyas yoluyla bu madde hükmü içerisinde kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kanunun 6. maddesine göre, ilgili makamdan izin almadan gerçekleştirilen yardım toplama faaliyetleri derhal men edilir ve sorumlular hakkında kovuşturma başlatılır.

Yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından izin alınacağı kanunun 7.maddesinde hükme bağlanmıştır.

Yardım Toplama Esas ve usulleri Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesine göre:

“Müracaat dilekçelerinde hangi amaçla ve ne miktarda yardım toplanacağı, yardım toplama faaliyetlerinin sürdürüleceği il ve ilçeler, yardım toplama şekillerinden hangilerinin uygulanacağı, kaç kişi çalıştırılacağı ve yardım toplamada kullanılacak makbuz miktarı belirtilir.

Toplanacak yardım miktarını belirlemeye yarayacak keşif özeti, rapor ve benzeri bilgi ve belgeler de müracaat dilekçesine eklenir.

Tüzel kişiliği haiz kuruluşların müracaatlarında kuruluşun yönetim organlarında görevli olanların, gerçek kişilerin yardım toplaması halinde ise sorumlu kurul üyelerinin ve yardım toplama faaliyetlerinde görev alacakların açık kimlikleri ve adresleri belirtilir. Kamu görevlilerinin çalıştırılmasının düşünülmesi halinde ilgili valilik ve kaymakamlıklardan alınmış izin belgeleri de eklenir.

İzin veren makamca gerekli görülecek diğer bilgi ve belgeler daha sonra tamamlattırılır.”

Yine Yardım Toplama Kanunun 9. maddesine göre, “izin vermeye yetkili makamlarca başvuru üzerine; işin önemi, yardım toplama faaliyetine girişeceklerin yeterlikleri, yapılacak hizmetin amaca ve kamu yararına uygunluğu, yardım toplama faaliyetinin başarıya ulaşıp ulaşamayacağı ve gerekli görülen diğer konular üzerinde inceleme yapılır ve sonucu en geç iki ay içinde başvuranlara bildirilir.”

Yukarıda aktardığımız hükümlerden de görüleceği üzere, yardım toplanmasını potansiyel bir suç işleme girişimi olarak gören bir zihniyet söz konusudur. Gerçekten de gerek kanun ve gerekse yönetmelik sivil toplum örgütlerinin yardım toplamalarını mümkün olduğunca zorlaştırmayı amaçlamaktadır. Kanımızca yardım toplama mevzuatı gerek örgütlenme gerekse mülkiyet hakkına yönelik ağır bir müdahale teşkil etmektedir.

Bir kere yardım toplamanın kanunla düzenlenmesi, bu kadar çok bürokratik koşula bağlanması, süreyle  sınırlandırılması vs. tamamen “yasakçı” bir bakış açısının ürünüdür. Kanun koyucunun nasıl bir meşru amacı takip ettiğini anlamak mümkün değildir. Gerçekten, eğer konusu suç olan bir olay için veya suça ilişkin bir faaliyet için bu yardımların kullanılabileceği düşünülüyorsa, bunun için ayrı bir düzenlemeye gerek yoktur; zaten bu eylemler Türk Ceza Kanunu çerçevesinde cezalandırılabilecektir. Yok eğer kaygı, toplanan yardımların, beyan edilen amacı dışında kullanılacağı ise -ki bu da ayrı bir suç oluşturmaktadır- bunun söz konusu yardımlar toplanılıp kullanılmadan bilinebilmesi mümkün değildir. Gerçekten de, yardım toplamaya ilişkin oluşturulacak kanuni düzenlemelerin tek meşru temeli bu son söylediğimiz durum olabilir. Yardım verenlerin, iyi niyetlerinin sömürülmemesi, kamu yararına başlatılan yardım toplama faaliyetinin, amacından dışarı çıkılarak başka amaçlar için kullanılmasının önlenmesi, “yardım faaliyetlerinin” denetlenmesinin tek makul gerekçesi olabilir. Kamu makamlarının müdahalesi ancak bu çerçevede kabul edilebilir ki bu da baştan bir izin prosedürü ile değil, sonradan faaliyetin denetlenmesi ve bu tür faaliyetlerin şeffaf bir şekilde yapılmasının teminat altına alınmasıyla olur.

Ancak, örgütlenme özgürlüğünü ciddi bir şekilde kısıtlayan bu maddeler, uygulamada daha da kısıtlayıcı bir şekilde yorumlanmaktadır. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin hesaplarının İstanbul Valiliği tarafından 2007 yılında dondurulması41, kendisi son derece problemli olan bu mevzuatın ne kadar kısıtlayıcı bir şekilde kullanılabileceğini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Gerçekten de söz konusu derneğin hesapları “internet sitesinde derneğe ait banka hesap numaralarının yayınlanmış olması ve kredi kartıyla bağış kabul edilmesi”nin 2860 sayılı kanuna aykırı olduğu” gerekçesiyle dondurulmuştur. Üstelik bu işlem, kanuna aykırı olarak elde edildiği iddia edilen meblağın bloke edilmesi yoluyla değil, derneğin ilgili hesabındaki parayı kullanmasının tamamen yasaklanması42 suretiyle gerçekleştirilmiştir. Yapılan işlem sonucu dernek çalışmaları ciddi bir şekilde sekteye uğramıştır.

İstanbul 3. İdare Mahkemesi 07.12.2007 tarihinde verdiği kararda43 idarenin işlemini usul açısından hukuka aykırı bulup iptal kararı verirken, aslında idarenin kanuni özgürlüklerini kısıtlayıcı bir şekilde değerlendiren muhakeme yürütme biçimini tamamen onaylamıştır. 3. İdare Mahkemesine göre:

“Olayda, davacı dernek tarafından yardım toplama faaliyetlerine girişilmeden önce yetkili idari mercii olan valilikten izin alınmadığı açıktır. Her ne kadar davacı vekilince derneklerince yapılan yardım toplama işinin izne tabi olmadığı, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunuyla olayın ilgisinin olmadığı, bu sebeple dernek hesaplarına el konulamayacağı iddia edilmekteyse de, dernek tarafından yapılan yardım toplama işinin 2860 Sayılı Kanun kapsamında olması ve bu faaliyet nedeniyle önceden kanunda belirtilen usule göre valiliğe başvurulup izin alınması gerektiğinden bu iddialara itibar edilmemiştir.”

Yukarıda sözünü ettiğimiz idari karar ve mahkeme kararı, derneklerin kamuya açık bir şekilde para toplamasını, bunun amacına bakmaksızın, Yardım Toplama Kanunu çerçevesinde değerlendirmektedirler. Tüm derneklerin tüzüklerini kamu makamlarına sunarak kuruldukları, dolayısıyla da, amacı hukuka aykırı olan bir derneğin kurulamayacağı veya kurulmuşsa bile kapatılacağı bir gerçek olduğuna göre, amacı meşru kabul edilen bir derneğin bu amacına ulaşmak için para toplamasının izne bağlanmasının ve izin alınsa bile bunun ancak belli sürelerle yapılabilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin anladığı anlamda bir meşru amaçla açıklanması mümkün değildir.

Dernekler bağış ile finansal sürdürülebilirliklerini sağlayan kuruluşlar olduklarından dolayı bir derneğin bağış yapmak isteyenleri teşvik etmek hatta üyelerini bilgilendirmek amacıyla banka hesap bilgilerini internet üzerinden  duyurmasının engellenmesinin gerekçesini anlama zordur. Bu olsa olsa derneklerin bağış toplamasının engellenmesi olarak yorumlanabilir.

Ayrıca İçişleri Bakanlığının önerisi ve Bakanlar Kurulu Kararıyla bazı kamu yararına çalışan derneklere Kanunun 6. maddesi uyarınca izinsiz yardım toplama izni verilmesi hem siyasi niteliği sebebiyle kamuoyunda sıklıkla tartışılmakta hem bu izne sahip olmayan dernekler açısından bir haksızlık ve fırsat eşitsizliği yaratmaktadır.

Dolayısıyla da, Yardım Toplama mevzuatımız ve bu mevzuatın idari ve adli makamlar tarafından yorumlanma biçimi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin örgütlenme özgürlüğünü düzenleyen 11 ve mülkiyet hakkını düzenleyen bir nolu protokolün 1. maddesini açık bir şekilde ihlal etmektedir.

Yardım Toplama Kanunu ve Yönetmeliği tamamen yürürlükten kaldırılmalıdır. Yıllık beyanname ve Dernekler İl Müdürlüklerinin denetimi, yardımların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını saptayabilmek için yeterli kanuni güvenceleri sağlamaktadırlar.

Türkiye’de Derneklerin Örgütlenme Özgürlüğü Önündeki Engeller

Share this:
1871
0
About the Author: fundraisingokulu

  • Mucizeler Gerçekleşir Ancak En İyisi Onları Planlamaktır
    Bağışçılarınızı anlamanın ve onların uzun süre kurumunuza bağlı kalmasını Read more
    in Bağışçı İlişkileri 0 comments
    0
  • 5 Saniyede Değişir Bütün İşler
    Save the Children’ın yayına girdiği tarihten beri kaynak Read more
    in Sivil Toplum Kuruluşları - linkler 1 comments
    0
  • Bağışçı Sever bir STK mısınız?
    Verdiğimiz tüm eğitimlerde kaynak geliştirme konusuna büyük bir ilgi olduğunu Read more
    in Bağışçı İlişkileri, Fundraising, Kaynak Geliştirme 0 comments
    0

1 Comments:

  1. elif
    Şubat 06, 2011
    Reply

    Umarım en kısa zamanda bu engeller ortadan kalkar ve daha demokratik Türkiye için bir adım daha atılmış olur.


Leave a Comment! Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar
  • Bağışçı Sever bir STK mısınız?
  • Facebookta Kaynak Geliştirmeyi Değiştiren 3 Trend
  • HER BAĞIŞÇI HATIRLANMAK İSTER
  • Tanınır Olmak Kaynağınızı Nasıl Etkiler?
  • Mutluluğun Formülü…
Son Yorumlar
  • Başarılı Crowdfunding için Umut
  • Başarılı Crowdfunding için aozguzuzun
  • Başarılı Crowdfunding için Umut
  • Bir STK Çalışanı Bildiriyor! için Umut Senol
  • Bir STK Çalışanı Bildiriyor! için Umut Senol
Arşivler
  • Temmuz 2019
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Mayıs 2018
  • Mart 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Eylül 2017
  • Şubat 2017
  • Kasım 2015
  • Eylül 2015
  • Şubat 2015
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Mayıs 2014
  • Mart 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012
  • Ekim 2011
  • Eylül 2011
  • Haziran 2011
  • Mayıs 2011
  • Mart 2011
  • Şubat 2011
  • Aralık 2010
  • Ekim 2010
  • Nisan 2010
  • Mart 2010
Kategoriler
  • Bağış
  • Bağışçı İlişkileri
  • Corporate Fundraising – Kurumsal Kaynak Yaratma
  • Doğrudan Postalama
  • E-Kütüphane
  • En iyi uygulamalar
  • Faydalı Eğitimler
  • Fundraising
  • Fundraising – Kaynak Yaratma Alanları
  • İletişim
  • İpuçları
  • Kaynak Geliştirme
  • New Media Fundraising – Yeni Medya
  • Reklam filmleri
  • Sivil Toplum Kuruluşları – linkler
  • Sosyal Girişim
  • STK Bağış SMS Hatları
  • Ufuk açan projeler…
  • Uncategorized
  • Yeni başlayanlar için
Meta
  • Giriş
  • Yazılar RSS
  • Yorumlar RSS
  • WordPress.org
Copyright © 2014 All Rights Reserved.